“İnsanca Yaşama ve Çalışma Mücadelesine Devam Edeceğiz”

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Ovalı Şube Yönetim Kurulu adına, bir mesaj yayınlayarak işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutladı.

29.04.2022
197
“İnsanca Yaşama ve Çalışma Mücadelesine Devam Edeceğiz”

DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Ovalı Şube Yönetim Kurulu adına, bir mesaj yayınlayarak işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutladı. Tüm çalışanları 1 Mayıs’ta meydanlara davet eden Ovalı, 60 yıldır emek demokrasi mücadelesi veren DİSK olarak işçilerin insanca yaşama ve çalışma mücadelesine devam edeceklerini ifade etti.

 

ARA REKLAM ALANI

DİSK/Genel-İş Sendikası Balıkesir Şube Başkanı Hüseyin Ovalı, 1 Mayıs İşçi Bayramı nedeniyle bir açıklama yaptı. Balıkesir Şubesi olarak 1 Mayıs’ı Edremit, Bandırma, Gömeç, Erdek ve Burhaniye ilçesinde 6 ayrı programla kutlayacaklarını belirterek tüm çalışanları 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutlamaya davet etti. DİSK’in 60 yıldır yılmadan, inatla ve ısrarla emek ve demokrasi mücadelesi verdiğinin altını çizen Ovalı, “İşçilerin en büyük gücü emeği ve bilincidir. Eşit, adil, demokratik ve emekten yana bir toplumsal dönüşüm için daha kararlı, daha örgütlü, daha dayanışmacı bir mücadeleyi hep birlikte öreceğiz. Sadece ekonomik kazanımlarımız için değil, demokrasi, eşitlik ve özgürlük talebimizdeki ısrarlı ve kararlı duruşumuzla işçi sınıfı mücadelesini büyütmeye ve bu acımasız düzen karşısında durmaya devam edeceğiz. Emeğimizden, Eşitlik ve Özgürlük Talebimizden Vazgeçmiyoruz! Haklarımızı ve Geleceğimizi Ezdirmeyeceğiz!” dedi.

 

Başkan Hüseyin Ovalı açılamasında şöyle dedi;

 

“1 Mayıs, 19. yüzyılda uzun çalışma saatlerinin kısaltılması için verilen mücadelenin sonucunda ortaya çıktı. O günlerde 1 Mayıs “8 saat çalışmak, 8 saat dinlenmek ve 8 saat canımızın istediğini yapmak” olarak ifade ediliyordu; bugün de dünya işçilerinin birlik, mücadele ve dayanışmasının adı oldu.

Kapitalizm Geleceğimizi Tüketmeye Devam Ediyor!

 

Varlığı işçinin emek gücüne bağlı olan kapitalizm; insanlığın, tüm canlıların ve doğanın geleceğini yok ediyor. Kamusal olan ne varsa parçalayan kapitalist sistemin, içinde bulunduğu yapısal sorunlar salgın ile beraber daha da büyüdü ve kapitalizmin cilası iyiden iyiye dökülmeye başladı.

 

Yaşanan her kapitalist krizde olduğu gibi son salgın sürecinde de insanlık dışı çalışma koşulları yaygınlaştı. Sermaye sahipleri işçi sınıfı üzerindeki tahakkümünü artırıyor; işçileri daha uzun, daha sağlıksız, daha güvencesiz, daha ucuza çalıştırarak kârlarını koruyor.

 

Bu yüzden “Kapitalist sistemin son kullanma tarihi geçti! Bu düzeni değiştireceğiz!” diyoruz.

 

İktidar Emeği Ucuz, Yaşamı Pahalı Hale Getirdi!

İşçi Sınıfı; İşsizlik, Yoksulluk, Yüksek Enflasyon, Düşük Ücret, Uzun Çalışma Saatleri ve Güvencesizlikle Ezilmek İsteniyor!

 

Haksız gelir ve servet transferleri ile eşitsizlik artarken demokrasinin lime lime edildiği, hukukun siyasallaştığı, insan hak ve özgürlüklerinin otoriter rejim altında ezildiği ülkemizde iktidarın yanlış ekonomi yönetimi ile yaygınlaşan ve derinleşen bir yoksullukla karşı karşıyayız. Ülkenin kamusal kaynakları bir avuç sermayeye peşkeş çekiliyor, varlıklarımız özelleştirme, kamu-özel işbirliği ve yap-işlet-devret projeleriyle elimizden alınıyor, geleceğimiz yok ediliyor.

 

Milyonlar İşsiz, Milyonlar Geçinemiyor!

 

İşsizlik, güvencesiz çalışma ve sefalet artıyor. İşsiz sayısının 9 milyona dayandığı bir ülke olduk. Milyonlarca emekçi açlık sınırının altında bir asgari ücretle çalışmaya mahkûm edilmiş durumda. İşçi sınıfı artık temel gıda ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak duruma geldi. 

 

İktidar sahipleri, asgari ücretin açlık sınırının altında olduğunu, raflardaki fahiş fiyatları, yüksek enflasyonu artık kabul ediyor ama çözüm üretmiyor. Katlanarak artan vergiler ve tükenme noktasındaki alım gücü, başta kadınları, gençleri ve çocukları olmak üzere toplumun tüm kesimlerini yoksulluğun türlü halleriyle yüz yüze bırakıyor.

 

İşçilerin sırtından elde ettikleri nimetlerle her gün biraz daha palazlanan bir avuç sermaye sahibinin aksine işçiler, insanca yaşamanın asgari koşulları için mücadele etmek zorunda bırakılıyor. Enflasyon, pahalılık, işsizlik, güvencesizliğin yanında kötü çalışma koşullarıyla iş güvenliğinden yoksun bir şekilde sağlıklarından hatta canlarından oluyorlar.

 

Sosyal güvenlik şemsiyesi ise delik deşik edilmiş durumda. Nitelikli, ücretsiz, kamusal sağlık ve eğitimden bahsetmek artık çok zor; sağlık da, eğitim de ticari hale gelmiş bulunuyor.

 

Kısacası; işçi sınıfı, sermayenin çıkarları doğrultusunda kurgulanmış kapitalist sistemde hukuksuz ve keyfi bir biçimde türlü haksızlığa maruz kalıyor. Fırsat eşitliği, adil bölüşüm, cinsiyet eşitliği ve temel insan hakları bu sistemde yok; işsizlik, yokluk, güvencesizlik, kriz ve yasaklar var.

 

ANCAK BU BÖYLE GİTMEZ!

Çaresiz Değiliz!

Küçük bir azınlık için çoğunluğun hiçe sayıldığı bu düzenin ömrünü kısaltmak; işçilerin, emekçilerin birlik ve dayanışma ekseninde mücadeleyi yükseltmesiyle mümkün hale gelecektir.

İşçilerin en büyük gücü emeği ve bilincidir. Eşit, adil, demokratik ve emekten yana bir toplumsal dönüşüm için daha kararlı, daha örgütlü, daha dayanışmacı bir mücadeleyi hep birlikte öreceğiz. Sadece ekonomik kazanımlarımız için değil, demokrasi, eşitlik ve özgürlük talebimizdeki ısrarlı ve kararlı duruşumuzla işçi sınıfı mücadelesini büyütmeye ve bu acımasız düzen karşısında durmaya devam edeceğiz.

 

Emeğimizden, Eşitlik ve Özgürlük Talebimizden Vazgeçmiyoruz!

Haklarımızı ve Geleceğimizi Ezdirmeyeceğiz! 

 

Biz, 60 yıldır yılmadan, inatla ve ısrarla emek ve demokrasi mücadelesi veriyoruz. Belediye işçilerinin insanca yaşama ve insanca çalışma mücadelesini her türlü zorlu koşula rağmen sürdürüyoruz.

           

 Belediye şirket işçisi arkadaşlarımıza Kadro talebimizi bu alandan bir kez daha haykırıyoruz. Belediye Şirket işçileri yalnız ve haksız değildir. 696 Sayılı KHK Alt İşveren şirketinde çalışmakta olan Arkadaşlarımızın sorunlarını çözememiştir. Taşeron işçisi Arkadaşlarımızı, Alt işveren şirketinden, Belediye Şirket işçisi yapmıştır.

 

Şirket işçisi Arkadaşlarımız Kadro alamadıklarını bildikleri için ise hala şaşkındırlar, bu oldu bittiyi kabul etmiyoruz. Örneğin 52 günlük devlet ikramiyesi hakları yoktur. Eğitim ve iş durumlarına göre gözetilmişlikleri yoktur. Konunun tarafları olan sendikalarla tartışılmadan bir KHK ile oldu bitti olan bu atamaların yeniden düzenlenmesi ve KADRO almaları gerekmektedir.

İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs; işçilerin, emekçi halkın, ötekileştirilen, yok sayılan tüm kesimlerin bir araya gelerek güçlerini yeniden hatırladıkları, daha çok güç kazandıkları ve onları görmezden gelenlere karşı emeğin hakları, demokrasi ve eşitlik taleplerini özlemle haykırdıkları umudun günüdür. Bugün, sömürü düzenine karşı gücümüzü göstermek, hakkımız olanı almak için geri durmayacağımızı, yılmayacağımızı ve vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha -ama bu defa bizi yok sayanlara alanlardan, meydanlardan taşan varlığımızla- gösterdiğimiz gündür.

Zamlara, yoksulluğa ve sömürüye karşı 1 Mayıs’ta alanlardayız. 

 

ARTIK YETER!

 

TALEPLERİMİZ YERİNE GETİRİLSİN

Sömürüsüz, baskısız, insan onuruna yaraşır bir iş istiyoruz.

Sendikal hak ve özgürlükler önündeki engeller kalksın istiyoruz.

Hukukun üstünlüğü, adalet, eşitlik ve demokrasi istiyoruz.

Gelir adaleti, güvenceli iş, özgür toplu sözleşme hakkı ve örgütlenme özgürlüğü istiyoruz.

 

Belediye işçileri kamu işçisidir. Ayrımcılık son bulsun haklarımız verilsin istiyoruz.

 

Kadro ve ilave tediye hakkımızı istiyoruz!

Asgari ücret başta olmak üzere tüm ücretlerin artırılmasını istiyoruz.

Eşit işe eşit ücret istiyoruz.

Kamusal, nitelikli, parasız ve erişilebilir sağlık ve eğitim istiyoruz.

Savaşsız, şiddetsiz bir yaşam istiyoruz.

Ücretler üzerindeki vergi yükünün azaltılmasını istiyoruz.

6284 sayılı ailenin korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesi yasası uygulansın istiyoruz.

 

İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz.

ILO’nun işyerinde şiddete karşı 190 sayılı sözleşmesi onaylansın istiyoruz.

Doğanın talanına son verilsin istiyoruz.

Hukuksuz olarak işinden edilenler işlerine geri dönsün istiyoruz.

Çocuk işçiliğine son verilsin istiyoruz!

Emek, Adalet, Barış ve Demokrasi̇ için Yaşasın 1 Mayıs’!

Yaşasın Köylüler, Yaşasın Çiftçiler, Yaşasın Esnaflar, Yaşasın İşçiler, Yaşasın Emekçiler, Yaşasın Emekliler, Yaşasın DİSK!!! Yaşasın Genel-İş Sendikası!!!”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

YAZAR BİLGİSİ