Tüp bebek tedavisiyle ilgili akılda tutulması gereken 10 gerçek
Tüp bebek uygulaması korunmasız ve düzenli cinsel birlikteliğe rağmen çocuk sahibi olamayan çiftlere uygulanan en etkin tedavi yöntemi.
Tüp bebek uygulaması korunmasız ve düzenli cinsel birlikteliğe rağmen çocuk sahibi olamayan çiftlere uygulanan en etkin tedavi yöntemi. Ancak tüp bebek tedavisi hakkında doğru bilinen yanlışların oldukça fazla olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Ebru Öztürk Öksüz, “Çocuk sahibi olabilmek için yumurtaların kalitesi ve sayısı oldukça önemli. Yumurta kalitesi yaş aldıkça düşüyor. Bu düşüş olası tüp bebek tedavisini de etkiliyor. Sağlıklı beslenme ve sigara içmemek de yumurta kalitesi açısından önemli” açıklamasında bulundu. Op. Dr. Ebru Öztürk Öksüz, tüp bebek tedavisine ilişkin doğru bilinen yanlışları ve akılda tutulması gereken 10 gerçeği açıkladı…
Gebe kalınmıyorsa çok beklenmemeli
Çiftlerin çocuk sahibi olmak istedikten sonra uzun yıllar beklemesi bu süreçte yapılan en büyük yanlışlardan biri. 35 yaşın altında 1 yıl, 35 yaş üstünde ise 7-8 ay beklenmeli. Bu süre zarfında gebelik olmuyorsa bir kadın doğum uzmanıyla görüşüp tedaviye başlanması gerekir. Yapılan detaylı incelemeler ile yumurta takibi veya aşılama tedavisine başlanabilir.
Yaş ilerledikçe tedavideki başarı şansı azalır
Çocuk sahibi olmak isteyen sağlıklı bir kişinin bir yılda gebe kalma ihtimali yüzde 85 civarında. Bu ihtimalle gebelik sağlanmıyorsa daha ince ayrıntılara bakılmalı. Normal gebelikte olduğu gibi tüp bebek tedavisinde de yaş önemli. İlk tedavide 35 yaşın altında yaklaşık 10 hastanın 6-7’si gebe kalıyor. 40 yaşına gelindiğinde ise bu rakam 2-3’e düşüyor. Dolayısıyla başarı oranının yüksek olduğu ilk tedaviler oldukça önemli ve gebelik oranı tamamen yaşa bağlı değişebiliyor.
“Sperm yoksa gebelik olmaz” algısı yanlış
Tüp bebek tedavilerinde en çok ilerleme kaydedilen konu, sperm. Erkekte hiç sperm olmamasının iki nedeni olabilir: Yumurtalıklarda sperm üretimi vardır ama sperm dışarı akmıyordur. Bunun tedavisi ise çok basittir. Testisten bir enjeksiyonla sperm alınır ve tüp bebek tedavisiyle gebelik elde edilebilir. İkinci neden ise, testiste yeterli sperm üretimi olmuyordur ve yeterli sperm üretimi olmayınca spermler meniye ulaşmıyordur. O zaman da testis dokusunda üretim yapılan alanları mikroskop altında bulmaya çalışırız. Yani testiste tek bir yerde bile bir sperm üretiliyorsa onu bulup tüp bebek tedavisiyle gebe kalmak mümkün.
Sağlıksız beslenme gebe kalmayı engelliyor
Tüp bebek tedavisinde yumurta kalitesini arttırmak için sağlıklı beslenmek ve sağlıklı bir yaşam sürmek çok önemli. Bununla birlikte sigara kullanılmaması da kritik. Bu etkenler dışında yumurta kalitesini artıracak bir ilaç yok.
Tüp bebekle elde edilen gebelikte erken doğum riski yok
“Tüp bebek yöntemleriyle hamile kalan kadınlar erken doğum veya daha sık düşük yapar” algısı yanlış. Diğer hamileler gibi bu gebelerde de ilk üç ay düşük riskini azaltmak için mutlaka progesteron hormonu desteğinde bulunuyor, rahmi desteklemeye çalışıyoruz. Bu gebelerde de aynı rutin kontroller gerçekleştiriliyor. Çoğul gebeliklerde erken doğum riski oluyor, ancak bunu engellemek için de uygulanan tedaviler var.
Her tüp bebek tedavisi ikiz bebekle sonuçlanmaz
Eskiden tüp bebek tedavilerinde gebelik şansını arttırmak için anne rahmine 3-4, hatta bazen daha fazla embriyo transfer ediliyordu. Ancak Sağlık Bakanlığı bu konuya bir kısıtlama getirdi. Bu nedenle çoğul gebeliklere artık pek rastlanmıyor. 35 yaşın altında ilk iki tedavide tek embriyo transfer etme zorunluluğu, ancak üçüncü tedaviden sonra ya da 35 yaşın üstünde en fazla 2 embriyo transferi uygulanıyor. Dolayısıyla ikiz, üçüz gibi çoğul gebelik oranları azaldı. Bu oranları azalttığınızda tüp bebek gebeliğinin normal gebelikten hiçbir farkı olmuyor.
Tüp bebek tedavisiyle gebe kalanlar da normal doğum yapabilir
Tıbbi olarak normal doğumu engelleyecek bir durum yok ise tüp bebek tedavisiyle gebe kalanlar da normal doğum yapabilir. Tüp bebek tedavisi yapıldı diye sezaryenle doğum şart değil.
“Tüp bebek tedavisi kilo aldırır” şeklinde bir yaklaşım yanlış
Tüp bebek tedavilerinde hormon kullanıldığı için birtakım yan etkiler görülebiliyor. İlaçların etkisiyle ilk zamanlarda bazı hastalarda baş ağrısı, hafif bir bulantı ve iştah artışı görülebilir. Stresin oldukça yoğun olduğu dönemde 2-3 kilo almak gayet normal. Ancak bunun dışındaki kilo artışında tamamen yanlış beslenme alışkanlıkları ve hareketsizlik etkili. Tüp bebek tedavisi sırasında aşırı kilo almanın en önemli nedenleri hareketsiz kalmak, “bebeğe bir şey olmasın“ diyerek fiziksel hareketi kısıtlamak ve stresle birlikte yeme alışkanlığını artırmak.
Dondurulmuş yumurtayla gebe kalmak bebeğin sağlığını olumsuz etkilemez
Günümüzde çeşitli sebeplerle yumurtaları dondurup ileride anne olmak mümkün. Bazen kanser gibi, üreme sağlığını olumsuz etkileyebilecek bir hastalık nedeniyle yumurtalar dondurulabildiği gibi, bazen de sadece gebeliği ertelemek istedikleri için kadınlar yumurtalarını dondurabiliyorlar. Gebelik planlandığında ise çözülen bu yumurtalarda herhangi bir kalite kaybı olmuyor. 45 yaşındaki bir kadın, 25 yaşında dondurduğu yumurtalarla rahatlıkla hamile kalabiliyor. Dondurulmuş yumurtla veya spermlerle doğan bir bebeğin sağlığında ise herhangi bir sıkıntı olmuyor. Dondurulmuş embriyo transferiyle oluşacak gebeliklerden doğan bebeklerin sağlıklarıyla ilgili de herhangi bir sıkıntı söz konusu değil. Normal yolla doğan bebeklerden farkları olmuyor.
Tüp bebek ilaçları kanser yapmaz
Tüp bebek tedavilerinde kullanılan hormon ilaçlarının tüm yan etkileri geçicidir, uzun vaadeli yan etkiler görülmemiştir. Özellikle de kanser yaptıklarını gösteren hiçbir bilimsel çalışma yoktur.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı