Schneider Electric, Geleceğin Şebekeleri için Geliştirdiği Yeni Nesil Teknolojileri Tanıttı
Schneider Electric, artan iklim krizi baskısı ile mücadelede kritik önem taşıyan akıllı, çift yönlü şebekeler için alanında öncü çözümlerini endüstri ile paylaştı.
- Schneider Electric, artan iklim krizi baskısı ile mücadelede kritik önem taşıyan akıllı, çift yönlü şebekeler için alanında öncü çözümlerini endüstri ile paylaştı.
- Şirket, şebeke veri yönetiminde kademeli ve siber güvenlik odaklı bir yaklaşımı teşvik ediyor.
- Geleceğin Şebekelerinin hızlı, verimli, esnek ve güvenilir bir şekilde yaygınlaşması için Risk Yönetimi, Şebeke Esnekliği ve Aktif Ağ Yönetimi özelliklerine odaklanan çözümler sunuyor.
Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümüne önderlik eden ve 2021 yılında Dünyanın En Sürdürülebilir şirketi seçilen Schneider Electric, elektrik enerjisini yenilenebilir enerji kaynakları ve dijital yazılım aracılığıyla karbondan arındırmayı mümkün kılan çözümler sunuyor. Bu kapsamda şirket, akıllı, çift yönlü şebekeler (Geleceğin Şebekeleri) için geliştirdiği yeni nesil teknolojileri uluslararası arenaya sundu.
Geleceğin Şebekeleri enerjide dönüşüme hizmet ediyor. Yılda 10Gt CO2'yi elimine ederek global emisyonların 2030'a kadar yarıya düşürülmesine ve 1,5C ısınma sınırı içinde kalınmasına yardımcı oluyor. Geleceğin Şebekeleri yerel olarak üretilen ve merkezi olmayan çoklu kaynakların güvenli, güvenilir, esnek ve verimli bir şekilde kullanılması ve aktarım ve dağıtım kayıplarının azaltılması yoluyla buna olanak sağlıyor.
Schneider Electric ve Bloomberg'in ortak yayınladığı Yeni Enerji Finansmanı (BNEF) değerlendirmesi, bu alanda en fazla kullanılmayan potansiyelin Güneş enerjisinde olduğunu ortaya koyuyor. Bu potansiyel kullanılırsa, 2050 yılına dek dünyada 167 milyon hane ve 23 milyon işletme kendi ihtiyacı olan temiz enerjiyi üretebilir. Bu uygulamalarla karbondan arındırmanın sağlayacağı ciddi avantajlardan faydalanılabilir, ancak bunun için yasal uygulamalar ve fiyat politikaları da en az kullanılan teknoloji kadar kritik bir önem taşıyor.
Bina, ev ve ulaşım da dahil olmak üzere büyük çapta CO2 yaratan kurumları karbondan arındırmak için gereken ‘üretici/tüketici devrimi’ (tüketicilerin ve işletmelerin kendi ihtiyaçlarını Güneş gibi yenilenebilir kaynaklar ve mikro şebekeler aracılığıyla üretebilmesi ve fazla enerjiyi şebeke üzerinden satabilmesi) ancak veri odaklı bir şebeke yenileme süreci ile mümkün. Bu kapsamda EcoStruxure Grid yazılım ve hizmetleri ile Schneider Electric, dağıtım şirketleri için karbondan arındırmada yardımcı olacak veri toplama, veri yönetimi ve gelişmiş analiz çözümlerini sağlıyor. İklim krizi baskısı artarken Schneider Electric, dağıtık temiz enerji kaynaklarından elde edilen temiz ve yenilenebilir enerjiyle (Electricity 4.0) daha yüksek şebeke esnekliği sağlamaya, güvenilirliği maksimize etmeye ve şebeke yönetimi operasyonel mükemmelliğini artırmaya yönelik yenilikçi yazılım çözümleri sunuyor.
Dünyanın geleceği için stratejik önem taşıyan bu konuyu değerlendiren Schneider Electric Güç Sistemleri ve Hizmetlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Frederic Godemel; “Önümüzdeki on yıllık dönem ‘elektrik çağı’ olarak anılacak. Bu dönemde Electricity 4.0 yaklaşımı, düşük karbonlu bir gelecek vaat ediyor ve bunun itici gücü akıllı ve temiz yenilenebilir enerjinin güvenilir ve esnek bir şekilde sağlanması olacak. Ancak bunun için temiz elektriğe artan talebi karşılayabilecek çift yönlü, akıllı şebeke altyapısına yatırım yapmamız ve şebeke için merkezi olmayan yenilenebilir enerji üretimini artırmamız gerekiyor. Günümüzde DSO'lar (dağıtım sistemi operatörleri) enerjide başarılı bir dönüşümün merkezinde yer alıyor. Fakat bunun için dijital şebeke çözümlerine yatırım yapmak için ihtiyaç duyacakları yöntem ve teşvikleri sağlamamız gerekiyor. Veri tabanlı bir şebeke yenileme süreci ekonomimizi ve toplumu karbondan arındırmak için gereken üretici-tüketici devrimini mümkün kılacak ve DSO'lar için talep tarafında esneklik sağlayacaktır. Sadece şebekenin kendisi değil binalar, endüstriler ve mobilite de dahil olmak üzere şebekenin beslediği her şey bu kapsamda ele alınmalıdır” şeklinde konuştu.
Bu kapsamda Schneider Electric şebeke operatörlerine kesinti risklerini minimize etme, arz/talep dengesini yönetme ve operasyon ve enerji verimliliğini artırma anlamında yardımcı olacak yeni çözümleri endüstriye yön veriyor.
Kritik Olay Risk Yönetimi
Schneider Electric’in en yeni EcoStruxure™ ADMS sürümü hizmet sağlayıcılar için iklim değişikliğinin getirdiği düşük güvenilirlik, yüksek maliyet ve daha fazla enerji kesintisi gibi uzun dönemli spnuçlarla mücadelede faydalanabilecekleri yeni teknolojiler sunuyor. EcoStruxure™ ADMS artık kesintilere daha hızlı tepki verme ve daha yüksek şebeke otomasyonu yoluyla proaktif şekilde kesintisiz güç kalitesi sağlama anlamında yeni nesil bir teknolojiye sahip. Bu özellikler ile risk yönetimini iyileştiriyor, müşteri portföyünün güvenliğini garanti altına alınıyor ve tedarikte yüksek kalite ve güvenlik sağlanıyor.
Şebeke Esnekliği ve Aktif Ağ Yönetimi
EcoStruxure DERMS Dağıtık Enerji Kaynakları (DER) üst ve alt çalışma sınırlarını belirleme özelliğiyle aktif ağ yönetimini sağlıyor ve şebeke esnekliğini artırıyor. Yeni EcoStruxure™ DERMS sürümü, istenen DER üretim planının veya ithalat/ihracat sınırlarının kısa vadede şebeke kapasitesiyle uyumlu olup olmadığını analiz ediyor. DERMS, planlanan DER operasyonlarını şebeke bölümü ve trafo termik sınırları, izin verilen ters akış ve yüksek/düşük gerilim kısıtlamalarına göre kontrol ediyor. Herhangi bir ihlal tespit edildiğinde uygulama, potansiyel risk sorunlarını azaltmak ve müşterilerin ihtiyaç duyduğu yüksek kalite ve hizmetlerin sağlanması için gereken şebeke kapasitesini korumak amacıyla yeni DER üretim planını ve ihracat/ithalat sınırlarını oluşturuyor.
Gelişmiş Operasyonel Verimlilik
EcoStruxure Power Automation System bulut tabanlı sistemler için önleyici ve koşul tabanlı bakım veri toplayıcı işlevi görerek bakımı kolaylaştırıyor, işletme ve bakım programlarının verimliliğini artırıyor ve gelişmiş sistem envanteri ve temel yönetim özellikleri sağlıyor.
Bu yeni özellikler Schneider Electric’in şebeke operatörlerine, şebeke kullanım ömrü yönetimi anlamında yardımcı olan ve dijitalleşme, optimizasyon ve otomasyon yoluyla esneklik, verimlilik, dayanıklılık ve risk azaltma sağlayan uçtan uca, entegre yazılım ve hizmet portföyünün bir parçasıdır.
Schneider Electric, ayrıca yakın zamanda ödüllü çevre dostu dijital anahtarlama donanımı ürün grubuna RM AirSeT™ ürününü ekledi. Şebekelerin karbondan arındırılması anlamında devrim niteliğindeki bu ürün iklim değişikliğiyle global mücadeleye katkıda bulunacak, SF6 sera gazlarını saf hava ve vakumlu kesinti kullanılan Geleceğin Şebekeleri çözümüyle değiştirecektir.
Değer katan özellikler
Schneider Electric 2022 yılı başında gerçekleştirdiği ETAP ve OSIsoft yatırımlarıyla elektrik enerjisi sistemleri yazılım portföyünü geliştirdi. Markadan bağımsız yazılım odaklı modelleme, tasarım, gerçek zamanlı öngörücü simülasyon ve operasyon çözümleri, kritik görevli güç sistemleri için bulut tabanlı tasarım ve siber güvenlikli işletimi sunuyor. Bu, daha geniş bir hedef kitle ve müşteri tabanı için uçtan uca kullanım döngüsü dijitalleştirme ve daha yüksek verimlilik, sürdürülebilirlik ve esneklik sağlıyor.
Bu çözümler karmaşık yapıya sahip sistemlerin dijital olarak düzenlenmesi yoluyla yenilenebilir enerji, mikro şebeke, yakıt hücresi ve depolama bataryası teknolojilerinin daha iyi entegrasyonunu destekliyor.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı