Kitap Fuarı’nda yazarlar okurlarıyla hasret gideriyor
İki yıl aradan sonra yeniden kapıların açan Kocaeli Kitap Fuarı yazar-okur buluşmasına evsahipliği yapmanın mutluğunu yaşıyor Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 12.
İki yıl aradan sonra yeniden kapıların açan Kocaeli Kitap Fuarı yazar-okur buluşmasına evsahipliği yapmanın mutluğunu yaşıyor
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 12. düzenlenen Kocaeli Kitap Fuarı kitapseverlerin ilgisi ile dolup taşmaya devam ediyor. Pandemi döneminin bitmesiyle geçtiğimiz hafta yeniden kapılarını açan Kitap Fuarı, birbirinden önemli kalemleri okurlarıyla buluşturuyor. Vatandaşlar da iki yıl aradan sonra Kocaeli Kitap Fuarı aracılığıyla sevdikleri yazarla buluşmanın mutluluğunu yaşıyor.
YAZARLAR OKURLARIYLA BULUŞTU
Kongre Merkezi Karamürsel Alp Salonu hafta sonunda yazar Ferhat Atik, Bilal Yalçıner ve Melikşah Sezen’i konuk etti. Yazarlar, söyleşilerinin ardından okurları için kitaplarını imzaladı.
YAZAR ATİK NEFSİ YÖNETMENİN YOLLARINI ANLATTI
Birçok kitap, roman, kısa film, belgesel ve uzun metraj sinema filmi olan ve "Kendi Divanında Bir Psikanalist" kitabı 2019 yılında İngiltere'nin en iyi kitabı seçilen yazar Ferhat Atik, Karamürsel Alp Salonu’nda okurlarıyla buluştu. Cumhurbaşkanlığı Onur Belgesi ile ödüllendirilen yazar, Karamürsel Alp Salonu’nda Nefsi Yönetmenin Yolları konulu bir söyleşi gerçekleştirdi.
Kitabında, eğitimle, dostluklarla ve tasavvufla insanın özüne dönmesi gerektiğini vurguladığını anlatan Atik, “Tasavvufta öz nedir? Tasavvuf ehli, Allah’ın, insanı nefesiyle yarattığına inanır. Allah, ‘Ben size şah damarınızdan daha yakınım’ der ayette. Bizimle birlikte, her anlamda bize hayatın anlamını veren güçtür. Kalbimizin temiz olmasının bir görevi vardır. Sadece ibadet etmek, sadece inancımızı yaşamak bize yetmeyecektir. Hayatın bize verdiği sorumluluğu da yaşamalıyız. Hayat, Allah’ın bize armağanıdır. Hayatın sunduklarına saygı duyarak, birlikte yaşamalıyız. Dağın başında ibadet edersek, kimseye faydamız olmaz. Peygamberimiz ‘en hayırlınız başkasına faydalı olandır’ demiş. Fakat, iyiliğin, ibadetin fazlasından da arınmamız lazım. Her şeyin dengesi olduğu gibi, iyiliğin de dengesi vardır” diye konuştu. Hz. Peygamberin, iki duanın her zaman kabul edileceğini bildirdiğini dile getiren yazar Atik, “Bunlardan biri annenin evladı için yaptığı dua. İkincisi de haber vermeden bir başkası için yapılan duadır. Kendimiz için istediğimizi, başkası içinde istemek ne güzeldir” dedi.
KEYİFLİ VE ESTETİK BİR DİLLE İSLAMI ANLATMAK GEREKİR
Söyleşinde hurafelerin insanları İslam’dan soğuttuğunu da dile getiren yazar, “Son 30 yılda İslam veya Kur’an değişmedi. Müslümanlar değişti. Keyifli ve estetik bir dille İslam’ı anlatmak gerekir. İslam, evrensel bir dindir. Eleştiriye kapalı, sorgulamaya kapalı bir anlayış değil İslam dini. İslam’ın, Müslümanlar üzerinden referans alınması doğru değil. Çocuklar camilerde koşup, oynasın, özgür olsun. Geçmişte bunlar olmazdı. Camiden kovulurduk. Şimdi bu konuda imamlarımız, cemaatimiz daha toleranslı. İnsanların inandıklarını yaşayabilmek için demokrasi gerekir” dedi.
“REFLEKSOLOJİ MODERN TIBBIN YARDIMCISIDIR”
Karamürsel Alp Salonu’nda okurlarıyla bulaşan yazarlardan biri de Refleksoloji Terapi Uzmanı Bilal Yalçıner oldu. “Refleksoloji ve Modern Tıp” konulu söyleşisi ile okurlarıyla buluşan Yalçıner, refleksolojinin, modern tıptan fayda göremeyen insanlara ciddi anlamda destek sunduğunu söyledi.
Refleksolojinin, modern tıbbın yardımcısı olduğunu ve tedavi sürecinde ilaç kullanılmadığını aktaran Yalçıner, çok sayıda hastanın bu terapilerle sağlığına kavuştuğunu belirtti. Yalçıner, “Refleksoloji, vücudun belli bölgelerindeki bloke olmuş enerji kaynaklarını çözen bir tedavi biçimidir. Blokenin çözülmesiyle vücut normal çalışma standardına döner. Vücudun kendini tedavi etme yeteneğini (doğal iyileşme) devreye sokarak, hormonal yapıyı dengeleyen doğal bir ağrı kesicidir. Refleksoloji başlı başına bir tedavi şekli değildir. Modern tıp ile beraber yola devam edilmelidir. Bu tedavi, kişinin metabolizmasına ve enzim yapısına göre değişebilir” dedi. Söyleşinin ardından, refleksoloji yöntemiyle tedavi olan hastalar ve hasta yakınları deneyimlerini anlattı, tedavi süreçlerinin ardından şikâyetlerinden kurtulduklarını dile getirdi.
KELAMCILAR VE FELSEFECİLER
Karamürsel Alp Salonu’nun konukları arasında yer alan Yazar Melikşah Sezen ise “Tutarsızlık Mücadelesi” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi.
İslam tarihinde önemli yer edinen kelamcılar ve felsefecilerin birbiriyle mücadelesini ve diğerinin yanlışını, tutarsızlığını ortaya koyan düşüncelerini çeşitli örneklerle anlatan Sezen, “Hz. Peygambere vahiy geldiğinden itibaren Müslümanlar arasında birlik ve beraberlik devam etti. Peygamberimiz vefat edince, vahiy kesildi. Müslümanlar, Kuran-ı Kerim ve hadislere uydular. Müslümanlar çoğaldı, coğrafya genişledi. Refah geldi. Farklı dinlerden insanlarla muhatap oldular. Onlarla münasebet kurdular. Yeni meseleler ve problemler çıktı. Bunlara çözüm üretme ihtiyacı doğdu. Kadim kültürlerden yararlanıldı. Onların tarihlerini kültürlerini tercüme ederek, gündemlerine taşıdılar” diye konuştu. Etkileşim tereddütler ve şüphelerin oluştuğuna dikkat çeken Melikşah Sezen, “Kelamcılar ve İslam filozoflar diye iki zümre meydana geldi. Filozofların düşüncelerini Kuran’a, hadise uymayan düşüncelerini, Müslümanların gündemine taşıdılar” şeklinde konuştu. Söyleşi sonunda yazar Melikşah Sezen, okurlarından gelen soruları cevaplandırdı. Okurlarıyla fotoğraf çektiren yazar, daha sonra kitaplarını imzaladı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı