Finans Sektörü: Dijital Teknolojiler Ve Sürdürülebilirlik Ekseninde Dönüşüyor
Borsa İstanbul ana sponsorluğunda ve Platin Dergisi iş birliği ile ‘Sermaye Piyasalarında Dijitalleşmenin Ötesi’ ve ‘Sürdürülebilir Finans ve Yatırım Entegrasyonu’ olmak üzere iki oturumda gerçekleşen ‘Yarının Finansı Zirvesi’nde, finans sektörünün sürdürülebilirlik vizyonu analiz edildi.
Borsa İstanbul ana sponsorluğunda ve Platin Dergisi iş birliği ile
‘Sermaye Piyasalarında Dijitalleşmenin Ötesi’ ve ‘Sürdürülebilir Finans ve Yatırım Entegrasyonu’ olmak üzere iki oturumda gerçekleşen ‘Yarının Finansı Zirvesi’nde, finans sektörünün sürdürülebilirlik vizyonu analiz edildi. Sermaye piyasalarına yön veren dijital teknolojilerin, sürdürülebilir finans ve yatırım stratejilerinin geleceğine ışık tutan zirvede, önemli ipuçları sunuldu.
Platin Dergisi Yayın Yönetmeni Oya Yalıman’ın açılış konuşmasıyla başlayan Yarının Finansı Zirvesi’nde, Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun ise Borsa İstanbul’un sürdürülebilirlik vizyonunu paylaştı. Zirvenin keynote speaker’ı fütürist Ufuk Tarhan, ‘Gelecek Geldi’ teması kapsamında finans sektörünün yarınına yön verecek dijital teknolojilerin nasıl şekilleneceğini aktardı.
ALANINDA UZMAN İSİMLER, DENEYİMLERİNİ PAYLAŞTI
‘Sermaye Piyasalarında Dijitalleşmenin Ötesi’ başlıklı ilk oturum; Platin Dergisi Yayın Yönetmeni Oya Yalıman’ın moderatörlüğünde, Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Erdinç Tutam ve Garanti BBVA Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Seda Kocabalkan’ın katılımıyla gerçekleşti. ‘Sürdürülebilir Finans ve Yatırım Entegrasyonu’ başlıklı ikinci oturumun moderatörlüğünü Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu üstlenirken; konuşmacılar ise KPMG Türkiye Denetim, Güvence ve Sürdürülebilirlik Hizmetleri Şirket Ortağı Şirin Soysal ve Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Yılmaz Ertürk oldu.
“FİNANSAL HİZMETLERDE TEKNOLOJİ, HEM YAPICI HEM DE YIKICI ETKİYE SAHİP”
Küresel çapta yaşanan Covid-19 pandemisinin en önemli yansıması, dijital dönüşüm sürecinin her sektörde hızlanması oldu. Dijital teknolojilerin en yoğun biçimde kullanıldığı finans sektörü ise bu değişimi en kolay özümseyen sektörler arasında yer alıyor. Yarının Finansı Zirvesi’nde de bu noktadan yola çıkarak geleceğe yön verecek uygulama ve trendler masaya yatırıldı. 2008 küresel finansal krizinin ardından şekillenen yeni düzenleyici çerçevelerin, adım adım hayata geçtiğine dikkat çeken Platin Dergisi Yayın Yönetmeni Oya Yalıman, “Tüm finans kuruluşları, iş modellerini bu yeni düzenlemelere göre şekillendirdi. Bugün geldiğimiz noktada finansal hizmetlerde teknoloji; hem en yapıcı hem de en yıkıcı etki haline geldi. Teknolojideki gelişmelerin, finansal hizmetler sektörünün yanı sıra sektörü denetleyenler ve sunduğu hizmetlerden faydalananların üzerindeki etkileri de arttı. Son yıllarda ülkemize önemli ölçüde yabancı sermaye girişi oluyor. Sermaye girişi; hem sabit sermaye yatırımı hem de portföy yatırımları şeklinde gerçekleşiyor. Kısacası Türkiye ve İstanbul; küresel sermayenin hızla yerleştiği bir merkeze dönüşüyor. Pandeminin tetiklediği dijital dönüşüm süreci, finans sektörünün de yakın markajında… Birçok bireysel kullanıcı ve şirket, kişisel ve kurumsal finansman yönetimine yardımcı olabilecek çözümleri, yaşamlarına ve iş modellerine adapte etmeye çalışıyor” açıklamasında bulundu.
“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK YAKLAŞIMI 3 TEMELDE ELE ALINIYOR”
Sürdürülebilirliğin; ülkece hem milli stratejilerin geliştirilmesi hem de şirket ve yatırımcıların ajandası açısından oldukça sıcak bir konu olduğunu ifade eden Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun, “Borsa İstanbul olarak etki alanımızın genişliğinin de bilinciyle sürdürülebilirlik yaklaşımımızı üç temelde ele alıyoruz:
İlk temel; bir şirket olarak sürdürülebilirliği içselleştirme ve sahiplenme seviyemiz ile farklılaşmak, örnek teşkil etmek. İkinci temelimiz; sürdürülebilirliğe katkı sağlayan piyasa tabanlı çözüm, ürün ve hizmetler geliştirmek. Üçüncü temelimiz de piyasa katılımcılarını ve paydaşlarımızı teşvik etmek, eğitim imkânları sağlamak ve farkındalık yaratmak… Çevresel, sosyal ve yönetişim başlıkları altında ‘ESG’ olarak ele alınan sürdürülebilirlik konusunun, tüm dünyada artan hızla düzenlemelerde yer aldığını takip ediyoruz. Kurumsal yönetim alanında sermaye piyasası kurulumuz öncülüğünde önemli adımlar atıldı. Ülkemiz temel olarak kurumsal yönetim ilkeleriyle 2000’lerin başında Sermaye Piyasası Kurulumuzun girişimleriyle tanıştı. Akabinde şirketlerin gönüllülük esasına göre hayata geçirdiği kurumsal yönetim ilkeleri yeni Türk Ticaret Kanunu ve Sermaye Piyasası Kanunu ile yürürlüğe giren kurallar sonrasında yaygınlaştı” yorumunda bulundu.
YENİ ÜRÜN VE HİZMETLER GELİŞTİRİLİYOR
Küresel ısınmanın görülür etkilerinin artmasıyla çevre konusunun da uzun zamandır piyasaların gündeminde olduğunu dile getiren Ergun; “Çevresel riskler ve pandemi süreci; sosyal ve toplumsal konuların da odağa alınmasında hızlandırıcı rol oynadı. Sürdürülebilirlik ajandası, Paris iklim Anlaşması’nın hükümetler nezdinde yürürlüğe girmesiyle daha da hız kazandı. İklim politikaları artık Avrupa Birliği başta olmak ekonomik dönüşümlerin bir parçası olarak görülüyor” dedi. Şirketlerin hikayelerini yazabilmeleri, sürdürülebilirliği stratejilerinde baş köşeye koyabilmeleri için önemli bir çalışmayı tamamladıklarını vurgulayan Korkmaz Ergun, sözlerine şöyle devam etti: “Borsa olarak sürdürebilirlik platformumuzla birlikte hazırladığımız ilkeler, diğer adıyla ‘sürdürebilirlik uyum çerçevesi’; sermaye piyasası mevzuatımızın, kurumsal yönetim tebliğimizin bir parçası haline geldi. Amacımız; şirketlerin farkındalığını artırmak, yol göstermek, bu temadan haberlerinin olmasını sağlamaktı. Şirketlere piyasa tabanlı çözüm, ürün ve hizmetler geliştirmeye devam edeceğiz. Arz tarafında şirketlerin sürdürebilir finans ürünlerine erişimini kolaylaştıracağız. Şirketlerimiz sürdürülebilirlik performansını ölçemezse, yönetemez ve iyileştiremez. Bu aşamada da sürdürülebilirlik endeksimiz devreye giriyor. Endekste çıtanın yükseltilmesi, daha dinamik bir yapıda olması uzun süredir hedeflerimiz arasındaydı. Bu vizyonla endeks metodolojimizi yeniledik. Endeksimize dâhil olabilecek şirketlerimizin tanımını genişlettik. Şirketlerimize artık refinitiv tarafından ESG skoru veriliyor. Yatırım yapılabilir yeni alt endeksler oluşturulması konusunda çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bunun ilk örneği kısa süre önce devreye aldığımız 5 katılım endeksi arasında yer alan BİST Sürdürülebilirlik Katılım Endeksi… Hem katılım finansı hem de sürdürebilirlik kriterlerini sağlayan şirketlerimizi, her iki alanda aynı anda yatırım yapmak isteyen yatırımcılarımızla buluşturabileceğiz. Karbon piyasası ve yeşil borçlanma araçları altyapı çalışmalarımız da devam ediyor. Üzerine fon kurulabilecek yeni sürdürülebilirlik endeksleri ve oluşturulacak vadeli işlem sözleşmeleri ile raflarımızdaki sürdürülebilirlik odaklı ürünlerin sayısını artıracağız.”
“YEPYENİ BORSALAR, PAZAR YERLERİ, MİKRO BİNLERCE FARKLI ALAN VE SEKTÖR OLUŞACAK”
Paranın tamamen dijital paraya dönüşeceğinden, blockchain sistemi üzerinde tamamen veriye dayalı, yepyeni, merkeziyetsiz bir finans hatta yepyeni bir dünya düzeni kurulacağına dikkat çeken fütürist Ufuk Tarhan, “Para; içinde insanın emek zinciri olan ürün ve hizmetlerin, her ne formda olursa olsun; el değiştirebilmesi, satın alma-erişme-kullanma gücü verebilmesi ve bir karşılığının olabilmesini sağlayan araçtır. Zamanın ruhuna göre farklı çözümlerle sürekli değişir ve gelişir. Bu prensiple yaklaşık son 10 yıldır sürdürülebilirlik prensiplerini anlamaya çalışıyor; paranın ve para yollarının, formlarının kısacası finansın hızla dijitalleşmesine, insanların adil bir şekilde yaşama hakkına, yerküreye ve çevreye saygılı amaçlara yönelmesine hazırlık yapıyoruz” dedi. Yakın gelecekte paranın, kredi kartının, çek-senet vb. her türlü finansal enstrümanın fiziksel kullanımının tamamen sonlanacağını vurgulayan Tarhan, şu açıklamada bulundu: Fintech’teki, merkeziyetsiz finanstaki, kripto paralardaki gelişmelerle ve başka dijital algoritmalarla, mobil temassız, minimum aracı ve masrafla blockchain üzerinden çok daha kolay ve hızlı işlem gören, yapay zeka tarafından yönetilen blockchain üzerinde akan dijitlere, müşteriler de abonelere dönüşecek. Tüm finansal işlemler ve fiziksel hizmetler daha çok mobil uygulamaların, buluttaki platformlarındaki dijitlere taşınacak. Yepyeni borsalar, pazar yerleri, mikro binlerce farklı alan ve sektör oluşacak. Yarının finansmanı; hümanist, ekolojik, dataist ve sürdürülebilir bir gelecek yaratmak için tamamen dönüşecek.”
“YURT İÇİ VE YURT DIŞI PİYASALARDAKİ GELİŞMELER TAKİP EDİLİYOR”
‘Sermaye Piyasalarında Dijitalleşmenin Ötesi’ içerikli ilk oturumun sözcülerinden Borsa İstanbul Genel Müdür Yardımcısı Erdinç Tutam; kökleri 1873'e kadar uzanan Borsa İstanbul’un; pay, türev ürünler, borçlanma araçları, repo, kıymetli maden, kıymetli taş ve İslami finans ürünleri gibi geniş bir yelpazeye yayılan ürünlerin; alım-satım, takas, saklama ve kayıt işlemlerini gerçekleştiren, zengin hizmet alanıyla Türkiye'de kurulu bölgesel bir borsa olduğunun altını çizdi. Tutam, “Borsamız ve Nasdaq arasında 20 Ocak 2014’te imzalanan stratejik iş birliği anlaşması çerçevesinde BISTECH olarak adlandırdığımız proje kapsamında teknoloji transferi, bilgi transferi, danışmanlık hizmetleri ve iş/ürün geliştirme için iş birliği alanlarında önemli bir dönüşüm sürecini tamamlamış durumdayız. Yurt içi ve yurt dışı piyasalardaki gelişmeleri takip ediyoruz. Aynı zamanda bir Ar-Ge merkezi olan Bilgi Teknolojileri birimimiz; piyasa işletimi için ihtiyaç duyulan özgün çözümlerin geliştirilmesi noktasında faaliyetlerine devam ediyor. Piyasa işletiminin sürekliliği ve hizmet kalitesinin yükselmesi için uluslararası standartlar olan ISO22301 ve 20000-1 e uyumluluk noktasında denetim süreçlerini titiz bir hazırlık dönemi sonrasında başarıyla tamamladık. Dijital dönüşümü de iş kaynaklarımızla gerçekleştiriyoruz. Uygulama, geliştirme, altyapı işletimi bilgi güvenliği/siber güvenlik konularında içeride kurduğumuz Borsa personeli ekibiyle ilerliyoruz. Teknoloji çözümlerimizin tamamı İstinye yerleşkemizde kurulu olan ve borsa tarafından işletilen veri merkezimizde çalışıyor” dedi. Dünya borsalarında üyelere teknoloji satışlarının ve bu kapsamda veri analitiği servislerinin daha kapsamlı bir şekilde verildiğini, mevcut durum ve geleceğe yönelik beklentileri karşılayabilme amacıyla daha kapsamlı veri işleme / big data odaklı servislerin geliştirildiğini gördüklerini belirten Erdinç Tutam, şu şekilde devam etti: “Bir çeşit özel bulut servis sağlayıcılığı olarak değerlendirebileceğimiz bu servisler üyelere; sanal sistemler üzerinden sunucu tahsisine kadar giden ürün yelpazesinde çözümler sunulabilmesine imkan veriyor. Borsa İstanbul olarak bu kapsamda da yatırımlarımız olacak.”
YATIRIMLAR ARTTI
Pandeminin etkisiyle son dönemde yatırımların hızlandığını anlatan Garanti BBVA Yatırım Genel Müdür Yardımcısı Seda Kocabalkan, “Bu süreçte; 1.1 milyon olan hisse senedi yatırımcısı 2.5 milyona ulaştı. Bu ivmede Borsa İstanbul’un desteği de etkili oldu. Dijital entegrasyonla birlikte hesap açılışları arttı. Teknolojik açıdan en çok yatırımcı ile buluştuğumuz bir sene oldu ve ilk 6 ayda elde edilen gelir, rekor seviyeye ulaştı” ifadesini kullandı. “Artık herkes tüm işlemlerini mobil uygulamalar üzerinden yapıyor” diyen Kocabalkan; müşterinin birçok işini kendi yaptığı, kodlamalar oluşturduğu uygulamalar noktasında yatırımlarını sürdüreceklerini vurguladı. Sürdürülebilirliğin en çok önemsedikleri konuların başında geldiğini belirten Kocabalkan, “Sürdürülebilir endekse dahil olmanın, kurumları gençleştirdiğini düşünüyoruz. Bunun daha da yaygınlaşması için çalışıyoruz. Öte yandan yeşil halka arzlar konusunda da çevreye duyarlı firmaların borsaya katılmalarını önemsiyoruz. Bu alanda da firmalarımıza destek olmayı sürdüreceğiz” dedi. Kocabalkan, Türkiye'de hesap açan yatırımcıların yaş ortalamasının ise eskiden 50’lerde olduğunu, bu ortalamanın şu anda 35 olduğunu dile getirdi.
SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK KONUSUNDA FARKINDALIK OLUŞTU
Moderatörlüğünü Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu’nun üstlendiği ‘Sürdürülebilir Finans ve Yatırım Entegrasyonu’ oturumu konuşmacılarından KPMG Türkiye Denetim, Güvence ve Sürdürülebilirlik Hizmetleri Şirket Ortağı Şirin Soysal, iklim değişikliğinin birkaç yıldır dikkatle takip edildiğini hatırlattı. COP26 ile bu konuda büyük bir farkındalık yaratıldığına dikkat çeken Soysal, “Paris İklim Antlaşması’yla başlayan süreç, Yeşil Mutabakat’la devam etti. Sürdürülebilir finansman ürününün gelecekte neler sağlayacağı önem kazandı. Yatırımcılar yeşil dönüşüme daha çok ilgi gösteriyor. Türkiye’de de bu kapsamda çalışmalar başladı, iklim ve sürdürülebilirlik konusunda yatırımlar arttı. Daha da artacak. Artık halka açık şirketlere yatırım yaparken, çevresel ve sosyal alanda neler yaptığını anlatmaları gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.
“ROBOTLARIN YÖNETTİĞİ FONLAR DAHA KAZANÇLI”
Oturumun ikinci konuşmacısı Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Yılmaz Ertürk ise Türkiye olarak bu alanda son 10 yılda büyük bir ilerleme kaydedildiğinin altını çizdi. Ertürk; “Sürdürülebilir bir gelecek için sürdürülebilir finansmana ihtiyaç var. Ancak tasarruf sağlayarak daha iyi bir gelecek kurgulayabilirsiniz. Bu kapsamda Türkiye’de her yıl bireysel katılımcı sayısı giderek artıyor, fonlar büyüyor” şeklinde konuştu. Sürdürülebilir bir gelecek konusunda sektörlerinin büyük rol oynadığını söyleyen Ertürk, “Gönüllü şirketlerin sayısındaki artış da bizi gelecek açısından umutlandırıyor. Birikim kadar bunları iyi değerlendirmek de önemli. Bunları korumak ve daha da artırmak gerekiyor. Bu konuda artık robotlar büyük rol oynuyor. Dünyada robotların yönettiği fonlar daha kazançlı. Zamanınız yoksa tasarruflarınızı onlara emanet edin” yorumunu yaptı.
Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı