Ameliyata girerken baba olacağını öğrendi
Tüp bebek tedavisine başlayacakları gün hamilelik haberini aldılar Şükran-Ahmet Fatih Kumsal, çocuk sahibi olabilmek için uzun yıllar boyunca tedavi gördü ancak başarı elde edilemedi.
Tüp bebek tedavisine başlayacakları gün hamilelik haberini aldılar
Şükran-Ahmet Fatih Kumsal, çocuk sahibi olabilmek için uzun yıllar boyunca tedavi gördü ancak başarı elde edilemedi. Ahmet Fatih Kumsal da sperm sorunu vardı ancak Mikro Tese yaparak ameliyatla sperm aranacak, bulunursa tüp bebek tedavisi uygulanacaktı. Ancak Kumsal ailesi, bunlara gerek kalmadan çocuk sahibi oldu.
Kayseri’de Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Gökalp Öner’e başvuran Kumsal Ailesi, yapılan kontroller sonucunda tüp bebek tedavisine alınmadan önce 3 aylık bir süreçten geçeceğini öğrendi. Ameliyat öncesi Ahmet Fatih Kumsal’a PRP yapıldı, sonrasında ilaç tedavisi ile tedaviye devam edildi. Aynı şekilde Şükran Hanım da kontrollerden geçirildi ve kendisinde saptanan birkaç küçük sorun ilaç ve mini müdahaleler ile giderildi. Kendisine de ilaç tedavisi verildi ve bu tedavinin en az üç ay devam etmesi öngörüldü. Üç ay bittikten sonra çift kliniğe davet edildi ve erkek eşin ameliyat hazırlıkları yapılırken Şükran Hanım, doktoru Prof. Dr. Gökalp Öner’e âdetin geciktiğini söyledi. Hemen tahlil yapıldı ve müjdeli haber alındı: Şükran Hanım hamileydi! Hem Ahmet Fatih Kumsal ameliyattan kurtuldu, hem de tüp bebek tedavisi görmeden doğal gebelik elde edilmiş oldu.
EŞİ HEYECANLANMASIN DİYE GİZLİCE KAN VERDİ
Şükran Kumsal yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Bizim çok uzun süren bir hikayemiz oldu. Hayalini kurduğumuz, ‘Acaba olur mu?’ dediğimiz hayatı yaşarken bulduk. Bu gerçeği yaşarken hikayemizde başta System Hospital Hastenesi’ndeki Üroloji doktoru Ünal hocama ve tüp bebek uzmanı Gökalp hocaya teşekkür ederim. Eşim azosperm hastasıydı ve iki defa mikro tese yapıldı fakat sperm bulunamadı. Ama bize asla pes etmemiz için bize bir doktordan ziyade abi gibi dost gibi yaklaşıp umut verdiler. Çıktığımız yolda bize her türlü maddi, manevi desteği verdiler ve eşim ilaçları kullanmaya başladı. Ağustos ayında eşime PRP yapıldı ve ‘Üç ay bekleyelim, ilaçlara devam edelim’ dediler. Mikrotese günü belirledik ama ben hasta olmadım. Stres yaptığım için olmadı diye düşünerek, eşime de umut vermemek adına söylemedim. Ama bunu iki doktorumla paylaştım ve eşimden gizli kan verdim. Kan sonucunu beklerken eşimin yatış işlemleri yapıldı. Ameliyat saatini beklerken sonucumuz çıktı. Minik mucizemizin olacağının haberini Gökalp hocam verdi. Bizim en güzel hayalimizin, duamızın gerçek olduğu gün olarak bu defa tedaviye değil, gebelik kontrollerine başladık. Her şeyimizle yakından ilgilendiler. Eşimle bütün kontrollerde beraberdik, hep birlikte her şeyini izledik, çok şükür yavrumuzu kucağımıza aldık. Bizim gibi olan bütün hastalara ‘Asla umutsuz olmasınlar, yeter ki bir umutla başlayıp doğru doktorlarla tedaviye başlasınlar, Rabbim hiçbir emeği zayi etmez ve hayal edip dua ettiğimiz ve sabırla beklediğimiz duamızı yaşarken buluruz kendimizi’ diyorum. Çok şükür kızımız Elif Asya’yı sağlıkla kucağımıza aldık.”
ÖN TEDAVİLER VE SAĞLIKLI BESLENME SAYESİNDE DOĞAL YOLDAN GEBE KALDI
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Gökalp Öner ise Kumsal ailesinin tedavi sürecini şu sözlerle anlattı: “Hastamızın daha önce tüp bebek denemeleri olmuştu fakat sağlıklı bir gebelik elde edilememişti. Hastamız bize geldiğinde hastamıza plazma tedavisi, PRP tedavisi uyguladık. PRP tedavisi uyguladıktan sonra her hastaya hemen tüp bebek tedavisi başlamıyoruz, en az iki ya da üç ay ön tedavi uyguluyoruz. Bu iki ya da üç aylık tedavi sürecinde de hastamızın kendiliğinden gebelik haberini almış olduk. Hastamızın gebelik haberini aldığımız gün tüp bebek tedavisine başlayacağımız gündü. Hastamız bize adetinin biraz geciktiğini, ‘acaba bir problem mi var, yoksa hamilelik olabilir mi’ diye heyecanını ve endişesi paylaştı. Bu durumla defalarca karşılaştığımız için tedaviye başlamadan bir gebelik testi yapalım dedik. Gebelik testini yaptık ve hastamızın hamile olduğunu öğrendik. Biz, bize tedaviye gelen her hastaya hemen tüp bebek tedavisi yapmıyoruz. Kişiye özel tedavi uyguluyoruz. Bu tedavinin de mantığı; hastanın sorunlarını tüm tetkikler sonucunda ortaya koyduktan, öncesinde yapılmış olumsuz girişimleri de analiz ettikten sonra doğru tedavi yöntemini seçmeden önce hastamızda eksik bulduğumuz neler var ise onları önce ön tedavi ile gideriyoruz. Sonra zaten bu hastalarımızın yarıya yakını da ön tedavi ile gebe kalıyor. Şükran hanım da aynı şekilde gebe kalan hastalarımızdan birisi. Tedaviye başlayacağımız ve eşini işleme alacağımız gün gebelik haberini aldık. Eşi ameliyata girecekken baba olacağını öğrendi. Bu haber bizi çok mutlu etti. Bunda uyguladığımız tedavilerin rolü olduğu kadar sağlıklı beslenmenin de etkisi büyük. Ben hastalarıma sadece tedavi uygulamıyorum, beslenme düzenleri, uyku düzenleri, stres gibi durumları da düzenlemelerine yardımcı oluyorum. Dokuz ay boyunca tüm gebelik takiplerini yaptık, adım adım anneliğe giderken tüm heyecanını birlikte yaşadık. Dokuz ayın sonunda sağlıklı bir şekilde evlatlarını kucaklarına verdik.”
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı